4.çakra olarak ta bilinen kalp çakranın Sanskrit ismi, Anahatadır. Ortak adı Kalp çakra olarak anılır. 4. çakra bölgesi Kalp, göğüs altıdır.
Etkileri ve temel görevleri,
Merhamet, aşk, akıl ve beden arasında birliği sağlamaktır. 4. çakrada sorun
olduğunda, Yalnızlık, solukluk, kıskançlık, kendini düşünmeme, akciğer
sorunları, tansiyon gibi problemler ortaya çıkar. Vücudumuzda Timüs Bezi
adlı hormona denk gelir
Timüs bezinin vücutta ki etkileri
ise şöyledir:
Mutlu duyguların hissedilmesinde
hormonların rolü büyüktür. Bedenimizde o hormonları salgılayan salgı
bezlerinden minicik ama çok güçlü bir salgı bezi var, Timüs adi verilen. Timüs,
uyarıldığında salgıladığı hormonlar kişide haz ve mutluluk duygusu yaratır.
Çünkü Timüs aktive olduğunda, bedenin kimyasının değişimine neden olur. Bu
değişiklik, sinir sistemini sakinleştirir ve beyin fonksiyonlarını hızlandırır.
Bu da kişide rahatlama duygusu yaratır.
Avustralyalı Nobel ödüllü kanser araştırmacısı Sir Macfarlane Burnet, Timüs bezinin aktif hale getirilmesiyle, insan bedeninin kendisini kanserden koruyabilme yeteneğine sahip olacağını savunuyordu. Çocuklarda iri olan Timüs, ergenlik döneminde bir ceviz kadar irileşiyor ama yas ilerledikçe bir bezelye tanesi kadar küçülüyor, yaşlılıkta ise tamamen köreliyor ama bazı insanlarda ileri yaslarda bile hala ceviz büyüklüğünü koruması, bilimin henüz çözemediği alanlardan biri.
Timüsün sağlığımız üzerindeki önemli yararlarından biri de t hücrelerini üretiyor olması. t hücreleri denilen lenfositler bedene zarar verebilecek zararlı hücreleri yok ederler. Bu küçük t hücrelerine yaşamımızı borçluyuz. AİDS gibi bağışıklık sistemini çökerten hastalıkların ölümcül olması t hücrelerinin haberleşme hatlarını öncelikle kesmelerinden kaynaklanıyor. Timüs göğüs kafesinin üst kısmının tam arkasında, göğsün tam ortasında yer alıyor. Timüsü uyarmanın üç basit yolu var: timüsü uyarmanın birinci yolu, gülmek. Yani gerçek, içten sıcak bir gülüş, bir kahkaha. Her gülündüğünde Timüs bezi aktive oluyor. Her aktive olduğunda bedenimize kimyasal dalgalar göndererek kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor.
1993 yılında California Üniversitesinde Dr. Paul akman tarafından yapılan araştırmada gülmenin Timüsü ve beynin değişik haz bölgeleriyle bağlantısı olan kasları harekete geçirdiği ve insanda haz duygusu yarattığı kanıtlanmış.
Timüsü uyarmanın ikinci yolu iki parmakla timüsün üzerine gelen noktaya
vurulması, yani elle uyarmak. Timüsü uyarmanın üçüncü yolu ise; dilin üst
dişlerin arkasında damağa ve ağzın tavanına değdirilmesi. Dr. John Diamond ve
ekibi dilin bu pozisyona getirilmesi ile sol ve sağ beyin küresi arasında denge
oluşmasını sağladığını tespit etmiş. Bu da insanın daha iyi düşünmesi ve
kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder