13 Kasım 2013 Çarşamba

Duygusal Zeka ve Özbenlik



Belki benliğinizi en çok değiştiren ve sınırlandıran etiketler,size ailenizden ya da yaşıtlarınızdan oluşan bir gruptan veya öğretmenlerinizden gelmiştir.Kaynak ne olursa olsun bu etiketlerin varlığını kabullenmeniz,onlarla uğraşmanız ve özbenlik kavramınız üzerinde yaratmış oldukları etkiye karşı durmanız gerekiyor.
Kendini gerçek anlamda bilmek kendi varoluşunu bilmekten geçer.Aynadaki yüzü ve vücudunu bize ait olarak algılıyor ve tanımlıyorsak,bu basit olgu bile kendimizin bilincinde olduğumuzu gösterir.
Duygusal zekanın hedefi kendi benliğimizi tanımak,gerçek doğamız hakkında mümkün olduğunca geniş bilgi sahibi olmak demektir.Kendi benliğimize ait bu bilgi yüksek bilince giden yolun ilk basamağıdır.
Kendi benliğinizin bilincine vardığınız ölçüde kendinize güven geliştirirsiniz.Özgüven ise inancın temelidir.
Yaşam kalitemizi özbenliğimiz,özbilincimiz,özgüvenimiz belirler.Daha doğrusu:Bilincinde olduğumuz şeyler varoluşumuzun hafifliğinden ya da zahmetli bir hayatın yükünden sorumludur.
Bizler özbenliklerimize bağlı olarak doğduğumuz için hayatta büyük bir yaratıcı potansiyelle başlarız.Bununla birlikte,zamanla,varlığımızın kutsal merkezinden ayrılırız.Sosyal etkenlerin yaratmış olduğu baskılardan dolayı,çoğumuz duygu ve düşüncelerimize güvenmemeyi öğreniriz;sonuç olarak dünya hakkında özbenliğimizle çelişen bir takım inançlar yaratır,kendimize özgü birtakım insani özelliklerimizi potansiyelimizle birlikte bastırıp kendimizden kaçarız.Öyleyse merkezimize yani özbenliğimize nasıl geri dönebilir,özümüzü dışavurarak nasıl yaşayabilir ve yabancılaşmanın kaybetmemize yol açtığı potansiyelimizi tekrar nasıl kullanabiliriz? Bu bölüm size,özbenliğinizle yeniden birleşmenin yolunu gösterecektir.
Benliğiniz,varlığınızın özüdür.Sizin görüşleriniz ve duygularınızdır.Gönlünüzü ve ruhunuzu barındıran içinizdeki küçük,kutsal yerdir.Düşüncelerinizi,hislerinizi ve davranışlarınızı gözetleyen ve esas benliğinizin başkalarına ne derece gösterildiğini belirleyen özünüzdür.
Sizinle benliğiniz arasındaki ilişkinin niteliği,diğer tüm ilişkilerinizin ona bağlı olduğu için,her şeyden üstündür.Bu ilişki,yaşamınızdaki diğer tüm birlikteliklerin biçimlenmesinde bir şablon işlevi görerek,başkalarıyla ve kendinizle ilişki kurma şeklinizin niteliğini,tonunu ve dokusunu ayarlar.
Özbenlik,insanın nesneler dünaysı ve insanlar dünyasıyla ilişkilerinde duyduğu üstünlük,yeterlilik ve etkinlik duygusudur.
Kendinizle benliğiniz arasındaki bağlantının derinliği ve niteliği sonuç olarak başkalarıyla ilişkilerinizin başarısını belirler.İstediğiniz şey eğer içtenlikli bir sevgi ilişkisiyse,atmanız gereken ilk doğal adım da,kendinizi gerçekten değerli ve sevilmeye layık bir varlık olarak sevmeyi,kabullenmeyi ve mutlu etmeyi öğrenmektir.
Herhangi bir anda,en çok olmak istediğiniz insan olmayı seçerek en yüksek benliğinizin bilincine varabilirsiniz.An be an en iyi olmayı ve en yüksek düzeyde düşünmeyi bilinçli olarak tercih edin.
Özbenlik,hayal edilen benliğin katmanlarını kazarak derinlere inildikten sonra keşfedilebilir:etrafa karşı aldığınız tavır,olduğunuzu sandığınız kişi,olmayı istediğiniz kişi,olmaktan korktuğunuz kişi.
Özbenliğinizi keşfetmek,özünüzle bağlantı kurmak anlamına gelir.Gerçek kimliğinize inanmak ve onu dile getirmek demektir.Bunu yapmak,gerçeklikle ne kadar temas halinde olduğunuza bağlı olarak,basit ya da zor gelebilir.Özbenliğinizi keşfetmeniz başarı açısından çok önemlidir,çünkü isteklerinizi karşılayacak gerçek yolu bulmanızı sağlar.
Gerçek benliğinizle uyum içinde yaşamayı başaramamak sizi mantıksal,duygusal,fiziksel vr ruhsal olarak parçalar.Yaşam enerjinizi bölerek ve dağıtarak,yaşam zincirinizin sizi boğmasına,bastırmasına neden olur.Gerçek benliğinizi bastırmak ve onun var olabilmek için ihtiyaç duyduklarına sırt çevirmek ve tutku duymadığınız bir hayatı yaşamak,istediklerinizi yapmak için kullanabileceğiniz enerjinin çok büyük bir kısmını boş yere harcar.
Kim olduğunuzu bilirseniz,içinizdeki arzuları kabullenebilir ve buradan yola çıkarak rotanızı belirleyebilirsiniz.Kim olduğunuzu bildiğinizde,ne istediğinizi de bilirsiniz.Ne istediğinizi bildiğinizde,seçme olasılığına,sizin için doğru olan yolla bağlantı kuracağınız yere kavuşursunuz.
Bu yolun keşfedilmesinin ardındaki itici güç,sizin aracınızdır.Neden buradasınız?Nasıl bir hayat istiyorsunuz?Dünyaya ne tür bir katkıda bulunmak istiyorsunuz?Arkanızda hangi mirası bırakmak istiyorsunuz?Özbenliğiniziaçığa çıkardığınızda,bu soruların hepsinin yanıtını öğrenip size gerçekten çekici görüneni bulabilirsiniz.
Tüm insanlar korkudan,ümitsizlikten,umursamazlıktan,yakınlarındaki insanların sevgi ve ilgisizliğinden yakınır.Bireysel acılar gibi şiddet,savaş,yolsuzluk,ihmal,açlık ve yıkım gibi konular da problemin doğru biçimde ortaya konmasını engeller.Gerçekte trajik sosyal durumumuz,merkezinden uzaklaşmış bir dünyanın belirtisidir.Herkesin birbiriyle ilgilendiği bir dünya yaratmanın tek yolu,bireyler olarak gücümüzü yeniden kazanmamızdır.Özbenliğimizle temas halinde olduğumuz zaman,sarsılmaz bir güç kazanacak,dolayısıyla başkalarıyla da uyum içinde olacaksınız.Bunun anahtarı,benliğinize sıkı sıkı bağlanmanızdır.
Kim ne derse desin yaşamdaki sorunlar özbenliğimizden uzak yaşamamızdan kaynaklanmaktadır.Özbenliğimizin bulunduğu merkezimize dönmezsek asla kendimiz olamayız.İşte merkeze dönememekten kaynaklanan bu eksiklik,acıyı ve sorunu ortadan kaldıramamanın temel nedenidir.Başkalarına sunduğumuz sahte benlik insanları yanıltır.Ancak bu sahte benlikten kurtulduğumuz zaman kendimizle uzlaşıp barışabiliriz.
Özbenliğimize bağlı olduğumuz zaman,kendimizi huzurlu ve rahat hissederiz.Hayatımızın tüm parçaları bir amaç doğrultusunda birleşir.Biz insanlar,içgüdüsel olarak hayatta nasıl güç ve başarı kazanacağımızı bilen varlıklarız.
Hepimizin doğuştan bir özbenliği vardır.Çocukluk yıllarımızdan itibaren,sevilmek ve kabul görmek için toplumun beklentilerine uymaya çalışırız.Bu sosyal bilinç hepimizi yönlendirir.Çocuklar bilinçsiz olarak,temel ihtiyaçları olan sevilme ve kabul görme duygularını korumak için gerçek benliklerinden uzaklaşırlar.Yetişkin biri olduktan sonra ise özbenliğimize yabancılaşır,bu yüzden acı çekip kendimizi boşlukta hissederiz.
Şu özellikler sizin özbenliğinizden uzaklaştığını göstermektedir.
*Hiçbir neden olmadığı halde,kendinizi sık sık üzüntülü ve endişeli hissediyorsanız,
*Zaman zaman hayatınızın kontrolden çıktığını hissediyorsanız,
*İnsanların sürekli sizi yönlendirdiğine inanıyorsanız,
*İlişkilerinizde yapmacık olduğunuza inanıyorsanız,
*Her zaman kendinizi kanıtlama gereğini duyuyorsanız,
*Zaman zaman kıskançlığın sizi yiyip bitirdiğine inanıyorsanız,özbenliğinizle temasını çok zor olur.Bu kopukluk ve kararsızlık halinde,insanlar duygusal gerginliklere karşı daha hassas ve kırılgan olurlar.
Belki sizler bir şekilde özbenliğinizden uzaklaşmış olduğunuzun farkına varamamışsınızdır,ama bu durumun nereden kaynaklandığını veya bununla nasıl başa çıkacağınızı bilemiyorsunuzdur.
Hepimiz özbenliğimize bağlı olarak doğarız.Özbenlik bize güç,bilgi ve problemleri değişik bir açıdan görmemizi sağlayan zihin açıklığı verebilir.
Olumsuz kararlar hayatımızı yönlendirdiği,özbenliğimizle olan bağlantımızı engellediği ve hayatımıza müdahale ettiği için,bunları anlamaya ve yok etmeye çalışmalıyız.Geçmişimizi değiştirmemiz mümkün değildir ama şimdiki hayatımızı değiştirebiliriz.Ya olumsuz karar,inanç ve duygularımızı tekrarlayarak mağdur duruma düşmeyi ya da düşünce tarzımızı gözden geçirerek hayatımızı düzene koymayı tercih ederiz.
Unutmayınız ki,hayatınıza müdahale eden bütün bu engellere karşın,özbenliğiniz sapasağlam ayakta durmakta ve kolayca erişebileceğiniz bir yerde beklemektedir.
İçsel gerçeklerinize bağlanmanız,dikkatinizi bunlar üzerinde yoğunlaştırmanız kadar kolaydır.Birbirini izleyen sonuçlar,hayatınızı değiştirecektir.İçinizde neler olup bittiğini anladığınızda,gerçek benliğinizle bağlantı kurmanız ve onu korumanız çok daha kolay olacaktır.
Tüm anılar,eylemler,arzular,zevkler ve acılar özbenliğin içindedir.Özbenlik,yıllar içinde parça parça oluşturduğumuz hedefler sıradüzenini temsil eder.Politik bir eylemcinin özbenliği,ideolojisinden ayırt edilemez hale gelebilir;bir bankacının özbenliği yatırımlarıyla örülmüş olabilir.Elbette normal koşullarda özbenliğimizi böyle düşünmeyiz.Herhangi bir zamanda,örneğin nasıl göründüğümüzü,nasıl izlenim bıraktığımızı ya da elimizden gelse aslında ne yapmak isteyeceğimizi düşündüğümüzde,genellikle özbenliğimizin yalnızca küçük bir parçasının farkındayız.En sık olarak,özbenliğimizi bedenimizle ilişkilendiririz,ancak bazen sınırlarını genişleterek onu arabamız,evimiz ya da ailemizle özdeşleştirdiğimiz de olur.
Yine de ne kadar farkında olursak olalım,özbenlik pek çok yönden özbilincin en önemli öğesidir,çünkü özbilincin içindeki bütün öteki öğeleri ve bunlar arasındaki ilişkileri temsil eder.
Özbilinç,özbenliğin bütünleşmesine yardımcı olur.Düşünceler,niyetler ve tüm duygular aynı hedefe odaklanır.Ve yaşam bir uyum içine girer.
Bütünleşmemiş bir özbenlik,büyük bireysel başarılar kazanabilir,ancak ben merkezci bir bencilliğe saplanma riskiyle de karşı karşıya kalır.Benzer biçimde,özbenliği yalnızca bütünleşmeye dayanan biri de kendini öteki insanlara bağlı ve güvende hissedecektir,ancak özerk bireysellikten de yoksun olacaktır.
Özbenlik olası tehditleri hoşa giden zorluklara çevirir ve böylece iç uyumunu sürdürmeyi başarırı.Nadiren kaygılanan,çevresinde olup bitenlere katılan birinin özbenliği gelişmiştir.
Bu dünyadaki kimliğiniz,kim olacağınız gibi olgular,hep kişisel gerçeğinizin,kendiniz hakkında sahip olduğunuz inançlar silsilesinin kazanında pişiyor.Bu da bizim özbenliğinizi oluşturuyor.Eğer kendinizle ilgili inançlarınız gerçek kimliğinizden gelen hakiki bir tepkiyse o vakit sizi geliştirecek,donanımızı güçlendirecek ve olabileceğiniz en yetkin insan olmanızı sağlayacak bir özbenlikle yaşayacaksınız demektir.Eğer bir uyum yerine bir sapma söz konusuysa o zaman da sınırlı ve sahte bir özbenlikle karşı karşıya kalacaksınız ve bu da gerçek kimliğinize ihanet etmenize yol açacak ve tüm hedeflerinize karşı sakat bir insan konumunda kalacaksınız demektir.
Bu kişisel gerçek ve ondan kaynaklanan özbenlik kavramı,kişiliğinizin DNA’sını oluşturuyor.Bu DNA’yı tanırsanız hayatınızı yeniden biçimlendirmek için gereken başlama noktasını da tanımış,bilmiş olursunuz.
Gerçek benliğiniz,mutlak özünüzde bulunabilen sizsiniz.Bu öz,yaptığınız işle ve rolünüzle tarif edilemeyen yanınızdır.Bu,sadece size özel yeteneklerinizin,becerilerinizin,Allah vergisi özelliklerinizin,dirayet,metanet ve aklınızın,ilgi alanlarınızın oluşturduğu,dünyada bir eşi daha olmayan bir bileşimdir.Sadece size ait olan ve var olma ihtiyacı duyan güçler ve değerler bileşkesidir.
Hayatta sergilediğiniz davranışlarınızla,insanlara olan açık kimliğinizle,inançlarınızla,tutkularınızla,vizyonlarınızla özbenliğnizi oluşturuyorsunuz.
Özbenliğin inkar edilmesinden daha büyük bir gaflet olamaz.Çünkü bu durumda,yaşamsal enerjiniz dağılıyor,dağıldığı için tükeniyor ve siz de giderek mantıken,duygusal olarak,ruhen ve fiziksel anlamda yoksunluklar yaşamaya başlıyorsunuz.
Bir kere özbenliğnize dönmeye karar verdiniz mi,hayatınızı her gün zehir eden bir sürü olguyu bile yeni bir ışık altında görmeye başlayacaksınız.
Şu özellikler özbenliğinizle temas halinde olduğunuzu göstermektedir:
*İçsel faktörlerle motive oluyorsanız,
*Kendi beğeni ve ilgi alanlarınıza uygun olarak kendi seçimlerinizi yapıyorsanız,
*Kendi kararlarınızı uygulayacak ölçüde etkin bir özgüven sahipseniz,
*Kişisel saygınlığınızı içsel olarak tanımlarsanız,
*Kişisel davranışlarınızla sonuçlar arasındaki bağlantıyı görebiliyorsanız,
*Kendi önceliklerinze göre seçim yapabiliyorsanız,
*Kendinizi dürüst ve gerçekçi biçimde değerlendiriyorsanız,
*Öncelikle kendi değerlerinize değer veriyorsanız,
*Hayatta istediklerinizi kolayca elde edebiliyorsanız,
*Başarının mümkün olduğunu düşünüyorsanız,
*Harika ve heyecan bir hayatı yaşıyorsanız,
*Kendi hayatınızı biçimlendirdiğinize inanıyorsanız,
*Bu dünyadaki varoluş nedeninizi netleştirebiliyorsanız,
*Geçmiş yaşam deneyimlerinizi yönetebiliyorsanız.
Eğer yukarıdaki nitelikleri taşıyorsanız,özbenliğnizle yeniden buluşmanız inanılmaz bir deneyim olacaktır.Günü özbenliğe uyumlu biçimde geçirmek bir mutluluk ve anlatılamaz bir özgürlük duygusu verecektir.
Kendi özbenliğinze uyumlu bir biçimde yaşamaya başladığınızda,dağılmış ve boşa harcanmakta olan bütün o enerji,size hayatınızın ana yolunda ilerlemek için gereken ivmeyi kazandırmaya başlayacaktır.Böylelikle,hız,randıman ve akılcılık kazanmış olacaksınız.Olmak istediğiniz,olma ihtiyacı duyduğunuz kişi olarak hayatta çok daha başarılı biri haline geleceksiniz.
Tüm benliğinizi tanıdığınızda,artık kabuğunuzun sizi korumasına ihtiyaç duymayacaksınız.Doğal bir biçimde,maskenizin dağılıp gitmesine,hakiki benliğinizin ortaya çıkmasına izin vereceksiniz.Başkalarından daha fazla ya da daha azmış gibi görünmek zorunda olmayacaksınız.
Olmadığınız biri olabilmek için çok fazla enerji harcamanız gerekir.Gerçekte olduğunuz kişi olmak içinse çok az.
Kendinizle uyumlu bir yola girdiğinizi keşfeder etmez muhteşem bir enerjinin sizi yükselttiğini hissedeceksiniz.Başarılı biri olduğunuzu algılayacaksınız.Kısaca,etkili bir insan olmanın ne demek olduğunu anlayacaksınız.
Yine üstüne basa basa söylüyorum:Özbenliğinize başarılı bir şekilde ulaşabilmek,yeniden ona odaklanabilmek ve yeniden her şeyi kontrol altına alabilmek için sadece ve sadece siz yetersiniz,başka kimseye ihtiyacınız yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder