13 Kasım 2013 Çarşamba

Yürümeyen İlişki ve Arkadaşlıkların Bitiş Nedeni: Titreşim Frekanslarımız



YÜRÜMEYEN İLİŞKİ VE ARKADAŞLIKLARIN BİTİŞ NEDENİ: TİTREŞİM FREKANSLARIMIZ.... 

Herkes bir frekansa, yani titreşime sahiptir.
Yani DNA’nın salınım oranına.
Bu titreşim 50 ile 150 Ghz arasında gezinir.
Rezonans yüzünden, frekans son derece önemlidir.
Bir titreşime (frekans) sahipsiniz ve yakın titreşimdeki diğer insanlarla, yerlerle, zamanla, olaylarla rezonansa girersiniz
Bu durum sizin diğerleriyle olan ilişkilerinizi nasıl etkiler?

İki insan, aynı ya da birbirine yakın frekansta iseler ancak
ortak bir şeylere sahip olur ya da yan yana gelebilirler.
Bunu kavramak o kadar önemli ki, son cümleyi tekrar okuyup üzerinde düşünmenizi isterim.
Bunun dış görünüş, kültürel geçmiş, eğitim, deri rengi,
mali durum, ülke, ilgi vs ile en ufak bir ilgisi yoktur.

İki insan ancak aynı frekansa sahipse, yan yana gelir ve birlikte olurlar.
Örneğin, bir restorana girdiğinizde, belli bir masada insanların birlikte oturduğunu görürseniz,
onların hepsinin yakın frekanslarda olduklarını fark edersiniz.
Bu yüzden arkadaşlar yan yana gelirler.

Yine bu yüzden arkadaşlar ve eşler birbirlerinden ayrılırlar.
Aralarından birinin frekansı yükselir; diğeri aynı kalırsa, ikinci kişi diğerinin hologramından düşer.
Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, diğerinin frekans aralığının dışına düştüğünden bağlantı kuramazlar.

Hiç düşündünüz mü, okuldan bazı arkadaşlarınız artık arkadaşınız değildir ve onlarla hiç bir bağlantınız yoktur?
Çünkü frekansınız değişmiştir ve literal anlamda onları “göremiyorsunuzdur” artık.
Bizler gerçeği, şimdiki kitlesel bilincimizin odaklandığı bir alt boyutta var olan frekans bantlarının titreşimlerinin
alt frekanslarının içinde olan kolektif kitlelerin düşünce formları şekliyle algılayabiliyoruz.

Yani örneğin DNA sarmallarınızın 5 tanesi aktive olmuşsa ve bilinçliliğiniz beşinci boyuttaysa
düşünce formlarının 4. Boyuttaki gibi yoğun (katı) olduğunu görürsünüz.
Bu yüzden farklı insanlar, yaşamı bütünüyle birbirlerinden farklı algılarlar.
Bilinç ve DNA aktivasyon düzeyi farklılıkları yüzünden…

Düşünün bakalım dışarıdaki gerçekten tuhaf kombinasyon oluşturan çiftleri,
asla yan yana gelmelerini hayal bile edemeyeceğiniz insanlar birliktedirler.
Birliktedirler çünkü aynı frekanstadırlar.
Konuya frekans açısından bakarsanız;
kendinizin de neden artık bir takım insanlarla birlikte olmadığınızı görürsünüz
ve ilişki “yürümüyorsa” kendinizi kötü hissetmek zorunda kalmazsınız.
Eğer frekansları uyumlu değilse 2 kişi yan yana duramaz.

Aynı şekilde eğer rezone olmadığınız bir çevrede çalışıyorsanız, orada fazla kalamazsınız.
Gerçekten de o çevre ve oradaki insanlarla aynı titreşimde salınmadığınızı hissedersiniz
ve sonunda sizin oradan ayrılmanızı gerektirecek bir olay vuku bulur.

Eğer titreşim yasalarından haberdar değilseniz, bu hoş olmayan ve sıkıcı bir durum gibi gözükebilir.
Çoğu kişinin birlikte rezonansa giremediği kardeşleri ya da aile üyeleri vardır.
Ve olan şey, bu durumun frekansla ilgili olduğundan haberdar olmayan
anne-baba, büyükbaba-büyükanne gibi diğer aile fertlerinin
“aileyi bir arada tutabilmek için” herkesi “geçinmeye” zorlamasıdır.

Bu yüzden bir çok dram vardır ailelerde; frekans ve bilinçlilik hallerindeki düzey farklılığı yüzünden.
Belirli bir ailede enkarne oldunuz diye,
otomatik olarak tüm aile fertleriyle aynı titreşim seviyesinde olmanıza olanak yoktur.
Zaten genellikle, eski yaşamlarımızdaki azılı düşmanlarımız bu hayatta aynı ailede doğmayı seçerek,
bizim annemiz, babamız ya da kardeşimiz olurlar.
Bu son derece sık rastlanan bir durumdur.
Bunu yapmalarının sebebi, nefreti iyileştirmek
ve kişinin kendi bilgeliğini kazanarak ruhsal anlamda tekamülü içindir.

Peki, titreşimimizi nasıl yükseltebiliriz ?


3 temel yol var:

1) ENERJİ ÇALIŞMALARINA KATILIN

Titreşiminizi düşüren enerji blokajlarını, ailenizden miras kalan karmik damgalarınızı kaldırmak,
ruhunuzdan ve ruh düzeyinden daha yüksek frekans çekmeniz
ve tutmanızı sağlayacak uykudaki DNA’yı aktive etmek için
enerji çalışmalarına katılın.
Bu çalışmalar aura temizliği, karma çalışmaları ile birlikte başlayabilir.
Ve DNA aktivasyonları kendi üzerinizde nasıl çalışacağınızla ilgili genişlemiş bir bilgiyle birlikte devam edebilir.

2) ZİHİN BEDENİ KONTROL EDEN EGZERSİZLER
Sadece koşulsuz sevgi, neşe, mutluluk, minnettarlık gibi güç veren
duygusal yüksek frekanslı düşünceler içinde olarak;
zihin bedeninizi kontrolünüz altına alın.
Korku, anksiyete, umutsuzluk ve depresyon gibi durumlardan uzak durun.
Bu durumların tümü düşük frekans taşıdığından, size düşük frekanstaki insan ve durumları çekerler.

3) MEDİTASYON / YOGA YAPIN
Mümkün olduğunca meditasyon, yoga ya da diğer teknikler yoluyla,
teta, delta dalgaları gibi derin zihin hallerine girin.
Bu gibi derin haller, sizin Tanrı kimliğinize ve kuantum fiziğinde
“gözlemci” denen duruma en yakın olduğunuz,
düşünce tezahüründe, enerji dalgalarının uzay/zaman atom-altı parçacıklarının içinde çöktüğü anlardır.

Umarım bu yazıyla rezonansa girmiş ve
titreşimin yaşamımızın her halinde nasıl etkili olduğunu fark etmişsinizdir

alıntıdır…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder