8 Eylül 2013 Pazar

Ra Bilgileri - Şifa Konusu



AKAŞA YAYINLARI Celse : 66 (12 Ağustos 1981)

Soru- Bir şifacının uygun şekilde dengelenip enerji merkezlerini tıkanıklıktan kurtardıktan sonra tıpkı piramit gibi ışığı toplayıp odakladığına inanıyorum. Işığı sol eliyle toplayıp sağ eliyle yayınlıyor, bu da bir şekilde bedenin birinci ve yedinci çakralarının titreşimsel zarfına nüfuz ediyor ve şifa verilecek varlığın enerji merkezlerinin yeniden ayarlanmasını sağlıyor. Söylediklerim doğru mu?
Ra- Arınmış bir şifacının piramidin Kral Odasına eşdeğer olduğunu düşünmekte haklısınız, ama birkaç düzeltme yapacağız. Kullanılan enerji şifacının manyetik alanına kutuplaşma bağlamında uzattığı elinden girer, çeşitli enerji noktalarından geçerek önce omurganın köküne, oradan da ayaklara gider. Sonra şifacının ana enerji merkezlerinden geçerek ayaklardan yukarı doğru spiral çizer, kırmızı ışın enerji merkezinde dönerek sarı ışın enerji merkezine doğru bir spiral yapar. Yeşil ışın enerji merkezini Kral Odasındaki prana enerjisi gibi geçer ve üçüncü spiralini mavi enerji merkezinde yapar, buradan da sonsuz zekaya açılan kapıdan geri gönderilir. Şifa veren ışın huzmesi ise yeşil ışın merkezinden çıkarak kutuplaşmış şifa vericinin sağ eline gelir, oradan da şifa verilecek varlığa gider.
Bir şifacı ancak dengeli hale geldikten sonra bir başka varlığın dengeye kavuşması için kanallık yapabilir. Başka bir deyişle şifayı önce kendi üzerinde uygulamalıdır. Şifacı şifa vermez, sadece karşısındaki varlığın kendine şifa vermesi için zeki enerjiye kanallık eder. Şifanın bunun dışında hiçbir tanımlaması yoktur. Şifacı kendinden talepte bulunulmadan şifa vermeye kalkışmamalıdır. En büyük şifacı insanın içindedir, sürekli meditasyon yaparak kişi içindeki şifacıya ulaşabilir.
Şifa, akıl, beden, ruh bileşiminin zaman/uzay (madde ötesi) bölümünde yapılır, form yapıcı ya da eterik beden tarafından kabul edilir, sonra da uzay/zaman (madde) alemindeki faal sarı ışında kullanılmak üzere gönderilir. Sağlık dediğiniz şeyin anahtarı, sıhhatin madde ötesindeki eterik beden tarafından kabul edilmesindedir, yoksa maddi alemde meydana gelen herhangi bir olayda değil. Bu süreçte irade dediğiniz şeyin boyutlararası yönünü görebilirsiniz, çünkü çivit rengi bedenin bu yeni şekli kullanması ve madde alemindeki bedeni düzeltmesine neden olan şey varlığın iradesi, arayışı ve isteğidir. Şifa bir anda gerçekleşebilir, zamanla ilgisi yoktur. Çok küçük çocuklara yapılan şifada çocuğun bu şifa sürecine katkısı olmadığı, şifanın tamamen şifacı tarafından gerçekleştirildiği düşünülebilir. Ama durum öyle değildir, çünkü zaman/uzaydaki (madde ötesinde) varlık yaşı ne olursa olsun deneyimlemek istediği olayları seçme yeteneğine sahiptir.

Soru- Öyleyse şifa arayan varlık çok kuvvetli bir istek duymalıdır, doğru mu?
Ra- Bu bir yerde doğru, bir yerde de değildir. Bir varlık bilinçli olarak şifa arayışında olmayabilir, ama bilinçaltında şifanın getireceği şeyleri deneyimlemeye ihtiyacı olduğunun farkında olabilir. Aynı şekilde bir varlık şifa bulmayı çok isteyebilir, ama varlığının derinliklerinde şifa bulmamayı gayet uygun bir durum olarak kabul edebilir. Bu durumda varlık evrim yolunda kendine en hayırlı olacak yolu seçecektir. (Sayfa: 151-158)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder